Tüm Üstün Zekalılar Derneği’nce yürütülen “atölye sistemi”nde genetik, astronomi ve robotik uygulamaları gibi alanlarda ders alan 4-12 yaş arası çocuklar adeta bilim insanı gibi eğitiliyor.
Tüm Üstün Zekalılar Derneği’nce (TÜZDER) yürütülen “atölye sistemi”nde genetik, astronomi ve robotik uygulamaları gibi alanlarda ders alan 4-12 yaş arası çocuklar adeta bilim insanı gibi eğitiliyor.
Üstün zekalı çocukların “kendi akranlarıyla bir arada olması”, “zihinsel doygunluklarının sağlanması” ve “beceri odaklı eğitim almaları” amaçlanan atölyelerde 7-8 yaş gruplarına “robotik”, “moleküler genetik ve biyoteknoloji”, “problem çözme”, “keşif saati”, “creative düşünme”, 9 yaş ve üzeri gruplara ise “robotik”, “blog tasarım”, “uzay ve gök bilimi”, “stratejik düşünme becerileri”, “düşün ve keşfet” gibi dersler veriliyor.
Selçuklu ve Osmanlı’daki eğitim sistemlerinden ilham alınan ve büyük bölümü ücretsiz olan kursları düzenleyen dernek, bu konuda İstanbul Kalkınma Ajansı ile işbirliği yapıyor.
TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencinin “çocuk”, öğretmenin “sanatkar” olduğu atölye uygulamasının bir öğrenme ortamı, eğitim anlayışı ve yaşam alanı olduğunu belirterek, atölye sayesinde çocukların teorik bilgilerin soğukluğundan sıyrıldığını, bir ürün ortaya koymanın tadına vardığını, eğitim sürecinde tamamen aktif oldukları için öğrenme isteklerinin hiç sönmediğini söyledi.
Bu yıl Bağcılar’da bir anaokulunda başlattıkları uygulamanın “yaparak yaşayarak öğrenmenin modern donanımlarla sağlandığı yepyeni bir eğitim standardı” olduğunu dile getiren Coşkun, öğrencileri yeteneklerine ve ilgilerine göre değil, yaşlarına sınıflandırmanın bir eğitim sorunu olduğunu, uyguladıkları sistem sayesinde bunu çözdüklerini aktardı.
“Her çocuk özeldir”
Coşkun, derslerinde çok başarılı ama hayatı hiç bilmeyen çocuklar yerine hem hayata dair fikri ve donanımı hem de bilgi düzeyi yüksek bireyler yetiştirmeyi hedeflediklerini kaydederek, her çocuğun özel olduğunu ve onlara özel mekanlar sunmadan sağlıklı eğitim ortamı kurulamayacağını ifade etti.
Atölyelere katılmak isteyen öğrencilerin derneğin internet sitesindeki başvuru formunu doldurduğunu, daha sonra aileye dönüş yapıldığını anlatan Coşkun, atölyelerine yalnızca rehberlik araştırma merkezi ya da bilim sanat merkezleri aracılığıyla “üstün zekalı” tanısı konulan ya da dernek tarafında değerlendirilmesi yapılan öğrencilerin katılabildiğini bildirdi.
Coşkun, özel atölyelerdeki “12 saatlik aile eğitimi” ve “gün boyu psikolog desteği”nin programın en önemli ve farklı unsurlarından olduğu bilgisini verdi.
“Selçuklu ve Osmanlı’daki uygulamalardan ilham aldık”
Atölye sisteminin ilhamını Osmanlı dönemindeki Enderun ve Selçuklu’daki Gulamhane eğitim sistemlerinden aldıklarını belirten Coşkun, “Atölye çalışmalarımız Türkiye’de alanının ilkidir” dedi.
Coşkun, çalışmalarında dikkat ettikleri 3 unsurun birincisinin “akran zenginliği” olduğunu kaydederek, üstün zekalı çocukların kendileri gibi eş zekaya sahip akranlarıyla bir arada olmasını sağladıklarını aktardı.
İkinci hususta “zihinsel doygunluk” amaçladıklarını belirten Coşkun, okullarda gördükleri eğitimin üstün zekalı çocukların zihnen doyurmadığını, atölyelerde verdikleri zeka oyunları, düşünce becerileri, genetik, astronomi, robotik uygulamaları gibi derslerle çocukların zihinsel doygunluk seviyelerini üst seviyelere çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
“Bu atölyelerde ülkenin dehaları yetişecek”
Coşkun, “Üçüncü noktada ise ‘üstün zekalı çocuklarda beceri odaklı eğitim’ konusuna yoğunlaşıyoruz. Atölyenin ana mantığında bu yatıyor. Çocuklar dinleyen ve olayları takip eden değil bizzat olayların içine giren bir pozisyonda olmalarını atölyelerimizle arzu ediyoruz” diye konuştu.
Atölyelerde akranlarının üzerinde eğitim alan çocukların ciddi bir özgüven kazandığını ifade eden Coşkun, “Kazandıkları bu özgüvenle ‘ben yapabilirim, başarabilirim’ olgusu çocuklarda ciddi şekilde gelişmektedir. Biz inanıyoruz ki bu atölyelerden yetişen çocuklar geleceğin bilim insanları, mühendisleri, dehaları olarak ülkenin medarı iftarı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Atölyeler yaş gruplarına göre ayrılıyor
Atölyelerde öğrencilerin yaş gruplarına göre kategorize edildiğini, uygulamanın sonunda öğrencilere katılım sertifikası verildiğini belirten Coşkun, 4-6 yaş atölyelerinde öğrencilere yaşadıkları çağı daha doğru anlatmak için “temel elektronik-robotik uygulamaları” dersleri verildiğini ifade etti.
Çocukların bu atölye sayesinde motor, elektrik aksamı, elektrikle çalışan düzenekler, sensörler gibi elektronikle ilgili alanlarda bilgi ve donanım kazandığını dile getiren Coşkun, okul öncesi de dedikleri bu grup için “Dikkat ve Konsantrasyon Becerileri Atölyesi” de kurduklarını anlattı.
“Teknolojiyi doğru kullanma bilincini kazandırıyoruz”
TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun, şöyle devam etti:
“Bilgiyi, düşünceyi ve hayali doğru şekilde organize etmek, bu atölyenin temel kazanımıdır. Bu grup için ‘Bilim Dünyası Atölyesi’ başka bir uygulamamızdır. Bu atölyenin amacı öğrencilerimize teknolojinin sadece bir araç olduğu duygusunu aşılamak, bilgisayar, telefon, tablet gibi teknolojik ürünleri en doğru şekilde kullanma bilincini kazandırmak ve karşılaştıkları yeni durum ve uygulamalar karşısında çözüm üretebilmelerini, kolay adapte olabilmelerini sağlamaktır. Drama ve Tiyatro Atölyesi’nde çocuklar tüm duyu organlarını aktif hale getiriyor. Drama sayesinde çocuklar duygularını da eğitim sürecine dahil ediyor. Drama ile oyun iç içe olduğundan çocuklarımız neşeli ve eğlenceli bir ortamda bedensel, duygusal, sosyal ve kültürel yönden gelişirler. Bu grup için diğer atölyemiz ise ‘Hayalini Anlat Atölyesi’. Bu atölye öğrencilerde creative düşünmenin boyutları olan özgünlük, akıcılık, zenginlik ve esneklik gibi basamakların geliştirilmesiyle oluşur”
Blog tasarımı, gök bilimi, genetik, biyoteknoloji dersleri…
Coşkun, 7-8 yaş grubunda da bu atölyelerin daha genişletilmiş ve zenginleştirilmiş halinin uygulandığını belirterek, bu grup için de “robotik”, “moleküler genetik ve biyoteknoloji”, “problem çözme”, “keşif saati”, ve “creative düşünme” atölyeleri kurduklarını ve eğitim verdiklerini söyledi.
“9 yaş ve üzeri” yaş grubunda da derslerin daha da genişletildiğini belirten Coşkun, “Bu grubumuz için de robot uygulamaları, blog tasarım, uzay ve gök bilimi, stratejik düşünme becerileri, düşün ve keşfet atölyeleri hazırladık. Yani atölyelerimizde bilim adamlarına verilen dersler var diyebiliriz. Her şeyi pratiği ile öğrenen üstün zekalı öğrenciler ülkenin geleceği konumunda olacak” diye konuştu.
add a new comment